12 Mayıs 2011 Perşembe

Tokalak Bafra Pide

1966'dan beri açık bu mekan, çocukluğumdan aklımda kalan 1-2 yerden biri herhalde. Aile Samsun'lu olunca, Pazarlar'ı evde kıyma kavurup, fırında pide pişirmek bir gelenek oluyor. Ama asıl ziyafeti, arada sırada gittiğimiz Tokalak'ta yaşardık çocukken.




Uzun seneler aradan sonra, geçenlerde tekrardan gitmek fırsat olsun. Ustasından duvar kağıdına kadar, 30 sene öncesine göre çok bir şey değişmemiş gibi duruyordu. En güzel haber ise, pidelerin lezzetinin de hala çocukluğumda hatırladığım gibi olması. Tokalak'a gittikten sonra Ümraniye Lider ve Kızıltoprak Bafra Pide de yeme şansını yakaladım. Tokalak'ın lezzetini ise hiçbirinde bulamadım. Kıtır kıtır pide hamuru, lezzetiyle Bakırköy'ün ara sokaklarına gitmeye değer.


3 Pide ve 3 içecek için ödediğimiz toplam hesap ise 22 TL'ydi.


Adres: Zeytinlik Mahallesi Yakut Sokak No:58 /1 Bakirkoy

Telefon: (0212) 542 78 15 / 583 07 39

Poseidon - Del Mar

San Diego'dan Los Angeles'a giderken, yol üzerindeki en ünlü sahil kasabası La Jolla herhalde. Bu seferki ziyaretimizde, farklı bir yer denemek istedik ve de concierge'in önerisiyle Del Mar'daki Poseidon'a gittik. Güneşli, ılık bir Cumartesi öğleni olması sebebiyle Poseidon'un önündeki geniş kumsal oldukça kalabalıktı. Ahali çocuklarını, köpeklerini kapıp kendini plaja atmıştı. Nisan serinliğine rağmen, tek tük de olsa denize girenler de vardı.



Poseidon yemekten ziyade, lokasyonuyla insanı etkiliyor. Direk terasın yanında plaj başlıyor, pasifik okyanusu ise sadece 30-40 metre ilersinde sizi bekliyor. 45 dakikalık bekleme süresinden dolayı biz içeride oturduk, ancak size tavsiyem o bekleme süresini göz önüne alıp terasta bir masa almanız. Beklerken de kumsalda keyifli bir yürüyüş yapabilirsiniz. Öğlen vakti hafif bir menüsü vardı, salata ve sandviç ağırlıklıydı. Yemekler lezzetli, fiyatı uygun bir mekan Poseidon. 2 çocuk ve 2 büyük için, 100 USD hesap ödedik.



Güzel güneşli bir günde rahatlıkla gidebileceğiniz bir mekan Poseidon.

27 Ekim 2009 Salı

McSorley's Old Ale House - New York

1854'den beri ayakta olan ve Amerika'nın kesintisiz hizmet veren en eski salonu özelliğini taşıyan bu mekana girdiğinizde, sanki 1854 yılına biz zaman yolculuğu yapmış gibi oluyorsunuz. New York'ta bir gün tesadüfen içeri giren bir arkadaşım sayesinde keşfettim burayı. Dışardan bakınca hiç bir özelliği yok. İki büyük odadan oluşuyor; girişteki odada bar var, ikinci odada ise 8-10 tane masa. İçerisi loş hatta karanlık sayılır, yerler talaşla kaplı, dekorasyon basit, duvarlarda 100-150 yıllık gazete küpürleri, ilanlar var. Hangi yıldan kaldığını kestiremediğim ilanların birinde, "buraya kadınlar giremez" yazıyor. Zaten ilk kadın müşteri ise ancak 1970 yılında mahkeme kararıyla içeri girebilmiş McSorley's'e :) Ünlü müşterileri arasında Abraham Lincoln'den John Lennon'a kadar geniş bir yelpaze var.


Menüsü gayet basit, sadece tek bir içecek var, ale (lager'e kıyasla daha tatlı bir bira). Ale'yi dark ya da light istiyorsunuz, başka şansınız yok. Biralar su bardağından biraz daha büyük boyda, 2'şer bardak olarak geliyor. Hiç bira sevmeyen birisi olarak, gayet keyifle içtiğimi söyleyebilirim. Ale'nin yanında patates kızartması, çeşitli sandeviçler yiyebiliyorsunuz. 7-8 kişilik masalarda, 2'şer 3'er kişilik gruplar bir arada oturuyor. Değişik bir New York tecrübesi için kesinlikle uğramanız gereken bir yer.

Adres: 15 East 7th Street New York, NY 10003

8 Haziran 2009 Pazartesi

Hatay Has Kral Sofrası - Horhor



Horhor'daki dar sokağa girdiğinizde farklı bir yere geldiğinizi anlıyorsunuz. Hatay Has Kral Sofrası'na ulaşana kadar sokaktaki 3-4 farklı kebabçı ve ciğerci hemen dikkat çekiyor. Vitrinlerdeki Arapça yazılar da bir anda beklentileri oldukça arttırıyor.

Has Kral Sofrası'na geldiğimizde tadilat vardı, fiziksel olarak pek iyi şartlarda değildik, ama yemeklerin lezzeti hepsini unutturdu. Alkolsüz mekanda önden çeşitli mezelerle başladık; humus, muammara ve soslu patlıcan oldukça başarılıydı. Çiğ köfte taze yoğrulmuştu, üzerinde pişmiş içli köfte kıymasıyla servis ediliyordu.

Daha sonra bir gün önceden sipariş etmiş olduğumuz mekanın spesiyalitesi tuzda kuzu ve tavuğu deneme şansı bulduk. Tuzla sarılı et, içindeki pilavla beraber fırında pişiriliyor. Tavuktan fazla etkilenmedim, ama yağlı ve ağır bildiğimiz kuzu lokum sertliğinde ve oldukça hafifti. İçindeki pilavın lezzeti ise inanılmazdı. Bu kadar yemeğin üzerine bir de fıstıklı kebaba şans verelim dedik ve bütün çam ve antep fıstıklı kebap gerçekten enfesti.

Yemeği Hatay'ın olmazsa olmazı künefeyle bitirdik. Normalde her zaman bulunmayan ve bize özel hazırlanmış olan kaymaklı Künefe, o tokluğa rağmen masadaki herkesçe bir çırpıda tüketildi. Yemeğin sonundaki kakule ve karanfille hazırlanmış enfes Arap kahvesi kesinlikle içilmeye değer.

Hesap olarak kişi başı 90 TL gibi yüksek bir meblağ ödediğimiz Hatay Has Kral Sofrası, uzun zamandır planladığımız Hatay seyahatini öne çekecek gibi duruyor.

Adres : Sofular mh. Ragıb Bey sk. No: 25/A Aksaray İstanbul
Tel : 0212. 534 97 07 / 08

6 Mayıs 2009 Çarşamba

Baker&Spice


Kısa bir Londra kaçamağında lezzet klasikleri tekrardan hatırlandı. Bunlardan ilki bir pastane ve de çok daha fazlası olan Baker&Spice.

1998 yılında Walton Street'teki 10-15 metrekarelik dükkanında tanımıştım burayı. Sadece dışarda 2 küçük masası olan dükkanda, haftasonu sabahları 20 metrelik kuyrukları göze almak zorundaydınız. Walton Street'teki dükkanı kapatıp, 200 metre uzaktaki bir pub'ın yerine geçen B&S, şube sayısını da 3'e yükseltmiş durumda.

O dönemde en favori ürünlerim olan croissant, cheese straw (peynirli krik krak) ve brownie'ler hala aynı kalitede üretiliyor. Kahvesi özellikle Cappucino'su harika. Ekmekleri ve organik ürünleri de oldukça talep görüyor.
B&S'in her gün yeni sürprizlerle karşınıza çıkıyor. Bizim esnaf lokantalarında olduğu gibi, mutfaktan her gün öğleye doğru farklı yemekler çıkıp, vitrinde satışa sunuluyor. Eski zamanda çoğunlukla paket satışa ağırlık veren B&S'ın Denyer Street'teki yeni mekanında 10-15 kişilik oturma alanı bulunuyor. Servis çok başarılı değil, paketi tercih ederseniz daha çok memnun kalırsınız.
Fiyatları ortalamanın üzerinde ama lezzeti standartların çok çok üzerinde.
Adres: 47 Denyer StLondon, SW3 2LX, United Kingdom
Telefon: 00 44 20 75894734‎

18 Nisan 2009 Cumartesi

Şeref Büryan - Fatih

Kadınlar Pazarı Fatih'te İtfaiye'nin yanında, su kemerinin hemen arkasında bulunuyor. Burası genelde Siirtliler'in yaşadığı, Türkçe'den çok Kürtçe'nin duyulduğu bir bölge. Bölgeye girdikten sonra sıra sıra Büryan'cıları, balcıları, peynircileri görüyorsunuz. Güzel bir havada Cumartesi öğleden sonra gittiğimizde sokaklar cıvıl cıvıldı.

Büryan kebabı aslında bir çeşit tandır. Yapımı için bir kuzu ikiye bölünüyor; but ve kemikleri ayrılan etler, 2.5 metre derinliğinde bir kuyu içerisinde, askıda kalarak yani direkt ateşe temas etmeden pişiriliyor. Pişirme işlemi sırasında kuyunun kapağı kapatılarak etrafı üstten hiç hava almayacak şekilde çamurla kaplanıyor. Etler kuyuya odun ateşinin köz haline gelmesinden sonra asılıyor. Askıda pişen etlerin altına büyükçe bakır bir kazan konuluyor.Kemikli etler bu kazan içerisinde pişerken, bu etlerin buharıyla yukarıda asılı olan çengele asılı durumdaki ikiye bölünmüş olan kuzunun bütünü pişiyor. Askıdaki etlerin eriyen yağları alttaki bakır kazana damladıkça,oradaki kemikli etlerin pişme süresi ile askıdaki etlerin pişme süresi eşitlenmiş oluyor. 3 saatlik pişirme sonunda geriye sadece etin ancak üçte birlik kısmı kalıyor.

Şeref Büryan Kadınlar Pazarı ana caddesindeki onlarca Büryancı'nın aksine, ara sokakta 10 masalık ufak bir dükkan. Hemen yanında aile salonu da var. Şeref abi etlerin başında, keserek porsiyonları hazırlıyor.

Yemeğe öncelikle enfes bir yoğurt, salata ve başarılı ezogelin çorbasıyla başladık. Daha sonradan Büryanlar geldi. Şeref abi büryanları isteğinize göre hazırlıyor (kemikli, kemiksiz, yağlı, yağsız, vs.). Tartarak hazırladığı porsiyonu pide üzerine koyuyor, bu porsiyon fırında ısındıktan sonra servis ediliyor. Ben kemikliyi tercih ettim, etler pamuk gibiydi, dokunduğunuzda kemiğinden ayrılıyordu.

Şeref Büryan'ın web sitesinde Büryan'ın hazırlanışını videosunu da izleyebilirsiniz. http://www.serefburyan.com/buryan_yapilisi.htm

Kendi fırınlarında yapılan pide üzerinde servis ediliyor Menüde bulunan lahmacun, siirt köftesi ve bumbar bizim gittiğimiz gün mevcut değildi, tadamadık. Ama tekrar ziyaret için vesile yarattı.

Büryanın yanında sipariş ettiğimiz Perde Pilavi ise ayrı bir lezzetti. Hamurun içinde bademli, üzümlü, tavuklu enfes bir pilav, denenmesi kesin şart.

Yemeğin sonunda künefesini tattık, alıştığımız kıtırlıkta değildi ama lezzetliydi.

Bizim bulunduğumuz sürece masalar hiç boş kalmadı, sürekli değişti, öğleden sonra 3'te kalktığımızda insanlar masa bekliyordu. Kesinlikle tekrardan gideceğimiz bir yer olacaktır Şeref Büryan.

Alkol bulunmayan mekanda, çatlayana kadar yedik, 30TL'nin altında bir hesap verdik.

Adres: İtfaiye Cad. İmam Niyazi Sok. No:7 Fatih
Telefon: 0212 6358085

14 Nisan 2009 Salı

Vonalı Celal - Ahırkapı

1976'dan beri Ordu'nun Perşembe ilçesinde hizmet veren Vonalı Celal'in Ankara şubesinden sonra açtığı İstanbul şubesine gitmek yeni nasip oldu. Mekan sahil yolunda, Kalyon oteli geçtikten sonra. Geniş bir bahçesi var, hava serin olduğundan biz içerde yedik. Bir kat çıkılınca Marmara denizi ayaklarınızın altında.

Vonalı Celal'in en meşhur ürünü turşusu, 120 çeşit turşu mevcut. Açık büfeden istediğiniz gibi turşu tabağınız yapıyorsunuz. Kiraz, armut turşuları gibi daha önceden görmediğim lezzetleri tadmak mümkün oldu, gayet başarılıydı turşular.

Daha sonradan değişik lezzetler tattık: fasulye turşusundan yapılan Fasulye Kavurma; mücveri andıran Yumurtalı Sakarca; pirinç, pazı yaprağı, soğan, sarımsaktan yapılan Dible, bahar aylarında fındık bahçelerinde yetişen dikenli bir bitki olan zeytinyağlı Merulcan; Kuymak (mıhlama); Kara Lahana Dolması; Mısır Ekmeği. Dible ve Merulcan ege mezelerini andırırken, genel olarak hepsi başarılıydı.

Ana yemekte balık alternatifleri var, biz buğlama levrek yedik. Tereyağının kerametinden midir bilmem ama domatesli-biberli sosu çok başarılıydı. Yemekler çok lezzetliydi, servis iyiydi.

Tek şanssızlığımız, Pazartesi akşamı olduğundan mı bilmem, koskoca mekanda toplam 3 masa vardı. Ambians olarak oldukça soğuktu o boşluk. Hesap da beklediğimizin üzerinde geldi, sadece birer kadeh alkol tüketilmesine rağmen, kişi başı 55 TL ödedik.

Adres: Kennedy Caddesi Sahil Yolu No: 40/1 Ahırkapı / Cankurtaran / İstanbul
Telefon: 0212 516 18 93