23 Mart 2009 Pazartesi

Cercis Murat Konağı – Suadiye


Mardin’deki başarısını İstanbul’a taşıyan Cercis Murat Konağı yemekleriyle beni gerçekten şaşırtan bir mekan oldu. Sahil yolundaki mekan devasa, ilk girince yine o endüstriyelleşmiş kebapçılardan birine mi geldik sorusunu sorduruyor insana. Ama yemekler gelince, bir farklılık olduğunu anlıyorsunuz anında. Yemeğin başında hem tadıyla hem de görüntüsüyle sizi etkileyen bir meze tabağı geliyor. Tebbuli, muammara, kiremfum, megbus, humus gibi yörenin egzotik mezelerinden oluşan bu tabağın sunumu da çok etkileyici. Büyük bir bakır tabağın içinde, 10 tane bakır kaşığın içinde farklı mezeler, ortasında enfes yoğurduyla masanıza geliyor.

Ara sıcaklarda 4 farklı içli köfte, kurutulmuş patlıcan dolması gibi enfes tatlar mevcut. Ana yemeklerden kaburga dolması çok leziz ama oldukça ağır bir yemek. Onun dışında Alluciye (ekşili erik yahnisi), Incasiye (pekmezli erik tavası), Hımmısiye (ekşili nohut yemeği), Kaburga İçinde Sarmısaklı Yaprak Sarması gibi yemekler yeni lezzetler arayanlara güzel fırsatlar sunuyor.

Tatlı olarak yine yöresel tatlılarla beraber künefe gibi bildik tatları da deneyebilirsiniz. Kalkmadan once ortalıkta dolaşan Mırra’cının elinden Mırra’nızı içmeyi atlamayın.

En son bir Pazar öğlen gittiğimizde, alkolsüz olarak kişi başı 35 lira hesap ödedik.

Adres: Yazmacı Tahir Sokak No:22 Suadiye
Telefon: 0216 373 11 93

Sadrazam Mahmut – Halıcıoğlu

Halıcıoğlu-Sütlüce’de ardı arkası kesilmeyen uykulukçulardan en meşhuru Sadrazam Mahmut.

Lokantanın ismi kurucusu Adana'lı Mahmut’tan geliyor. Mahmut usta gecenin ilerleyen saatlerinde başına sadrazam kavuğu geçirip müşterilerine gösteriler yaparmış, mekanın duvarlarında bu resimler hala mevcut. Mahmut’un vefatından sonra mekanın işletmesini eski çırağı üstlenmiş.

Uykuluk nedir, önce onu açmak lazım. Uykuluk tercihen süt kuzularının göğüs kafesindeki çeşitli bezelerden oluşan bir nevi sakatattır. Kuzudan olanı makbul olduğundan, yemesi en güzel mevsim bahar aylarıdır. Tabii yediğiniz yere bağlı olarak, dana başta olmak üzere başka hayvanların da uykulularının tadına bakıyor olma ihtimaliniz yüksek! Tadı pek eti andırmaz, aslında bana kalırsa pek tadı olmayan bir sakatat uykuluk. Şahsen çok fazla haz duymadım ama yenmeyecek kadar da kötü gelmedi.

Sadrazam Mahmut, iki katlı üst katından Haliç’i görebildiğiniz bir mekan. Her masada bacaya bağlı mangal var, siparişinizle beraber mangalınız ve pişmemiş etleriniz geliyor, etlerinizi kendiniz pişiriyorsunuz. Biz gittiğimizde uykulukla başladık, onun yanında kokoreç (pişmiş geliyor), kendi imalatları olan sucuk, böbrek, köfte, koç yumurtası da denedik. Şahsen uykuluktan çok fazla haz almadım, köfte de standarttı, böbrek ve kokoreç ise oldukça başarılıydı. En sonda da Sadrazam Pilavı adı verilen içinde kaymaktan kavurmaya kadar çeşitli malzemeler bulunan bir bulgur pilavıyla toparladık.

60 liralık hesabıyla pek ucuz sayılmaz Mahmut, ama uykuluk denemek için rahatlıkla gidebileceğiniz bir yer.

Adres: Kumbarhane Cad. No:64 Halıcıoğlu
Telefon: (212)369-5684

Şeyhmus - Çemberlitaş

Şeyhmus İstanbul Çemberlitaş’ta gümüşçülerin arasına sıkışmış Mardin lezzetleri sunan küçük bir mekan; Kapalıçarşı Kürkçüler Kapısı'na 5 dakikalık yürüme mesafesinde. Giriş bölümü 10-15 kişilik, içerde sanki sonradan eklenmiş izlenimi veren ikinci salonunda da bir o kadar insanı ağırlayabiliyor.

Sadece öğlen yemeği verilen Şeyhmus saat 5 gibi kapanıyor, cumartesileri de açık. Müşterileri ağırlıkta civardaki esnaf, ama arada turistleri ya da mide düşkünü Istanbullu’ları da görmek sürpriz değil. Dükkana adını vermiş Şeyhmus usta artık hayatta değil, ama çocuklar işin başında.

Biz 10 kişilik bir ekip olarak gittik, bir gün öncesinden arayıp özel olarak çiğ köfte istedik, hazırda sürekli bulunmuyor çiğ köfte. Nitekim, yoğurmaya da biz geldikten sonra başladılar, taze taze yiyelim diye.

Masaya ilk olarak turşu, cacık ve salata geldi, salatalık turşusu özellikle enfesti. Arkasından çiğ köfteyle ve cıvıklı lahmacun geldi, ikisi de enfesti. Daha sonra özel güveçten tattık ve kebap faslına geçtik. Mekanın özel kebabı kendi adıyla anılan Şeyhmus kebabı. Şekil olarak büyük hamburger köftesine benziyor, bıçak kıymadan hazırlanıyor ve tadı Adana’yı andırıyor. Biz sebzeli ve fıstıklısını denedik, özellikle fıstıklısı çok başarılıydı. Daha sonra enfes bir şiş geldi, ama maalesef taze et kullandıkları için o gün için tükenmiş şişten ikinci seferi alamadık. Gözümüz doymayınca, bir tur daha Şeyhmuz kebap çevirdik masada. Yemeğimizi fırında ısıtılmış kadayıfla tamamladık.

Etleri halen bıçakla kıymaya çeviren bir işletme, lezzeti inanılmaz. Servis desen, ev ziyaretine gelmişsin gibi ilgileniyorlar. İki küçük eksik vardı (o da nazar boncuğu olsun). İlki buz tedarik edemediler rakımıza, bir de Türk kahvesi dışarıdan geliyordu ve tavsiye etmediklerinden içmedik; ama ikram ettikleri Suriye çayı çok başarılıydı.

Kelle başı 45’er lira verdik, ama bu ekip bu kadar çok yemeği sosyetik kebapçılarda yese, en az iki katını verirdik.

Tavsiyem bir cumartesi saat 2’den sonra gitmeniz (1:30’a kadar bölge esnafından masa bulmak zor), 4:30-5’e kadar rakı eşliğinde güzel vakit geçirmeniz. Yemek öncesinde midede yer açmak için, yürüme mesafesinde bulunan Çemberlitaş hamamında bir ter atabilirsiniz.

Afiyet olsun!

Adres: Molla Fenari Mah. Medrese Sok. No:2 Çemberlitaş İstanbul
Tel: 02125261613